24 Haziran 2015 Çarşamba

Yeni spor motivasyonum - küfür!

Hellü beybiler! Dün itibariyle spora başladım ve bugün ikinci günü tamamladım.Gerçi zorlandığım yerde bıraktığımı itiraf ediyorum ama soda şişesi ağır gelecek kadar kollarım ağrıyınca zorlamamak en iyisi sanırım.

Öncelikle.. Başlıktan da anlaşıldığı gibi çok terbiyesiz bir post olacak. Eğer hanım hanımcık cici bi insansanız diğer yazılara geçmenin tam zamanı! Yok inatla okuyacağım derseniz.. Öhöm.. Geçmiş olsun :)

İki akşamdır bir saat kadar spor yapıyorum. Pilates ve aerobik birleşimi, üzerine de 10 dakika kadar eliptik bisiklet (terleme amaçlı). Az çok okuyanlar spor geçmişimi biliyor zaten - kocaman bi sıfır! Gurur duymuyorum ama gerçekler acıdır beybi.. Doğal olarak vücut kazma, kondisyon yerlerde.. Ve ben sırf spor için gaz gelmek amacıyla bi milyon spor sayfası takip ediyorum instagramda (dipnot olsun, cidden işe yarıyor)

Neyse efem. Accık pilatesle ilgilenmiş çoğu kişinin bildiği blogilates / cassey ho ablanın ısınma ve başlangıç çalışmaları toplam yarım saat sürüyor. Sürüyor da ben iptal oluyorum! Bugün ilk defa bacakları tamamladım gerçi, bu bile büyük gelişme; tamamladım da nasıl? İşte sırrım : küfür!

İşte o şırfıntı! )

Azizim bu hatun insan değil, yorulmak bilmiyor. Ben orada son nefesimi vermek üzereyken kızcağız pıtı pıtı sporuna devam ediyor. Çok konuşuyor ama sempatik, iyi de birine benziyor. Fakat yine de tüm bunlar ağzımdan küfür çıkmasını en-gel-le-mi-yor!! Hatun orada "hadi yapabilirsin" derken ben yerde "kaltak" diye bağırıyorum. Bazen ana avrat gittiğim bile oluyor. Bundan sonra da yine youtube'dan fitness videosunu takip ediyorum. E  zaten yorgun olan bünyenin üstüne geliyor.. O zavallı kızcağızın da  bi tek kulak arkası kaldı desem yeridir :)

Buraya kadar korkunç insan profili çizdim, kabul ediyorum. Ama yıllar önce yapılan bi araştırma küfretmenin acı/stres veren durumlarla başa çıkmayı kolaylaştırdığını ortaya çıkarmıştı. E malak gibi yatmaya alışkın bünyeye spor yaptırmak da acı veriyor. Artı cidden gaza gelip hareketi bitirebiliyorum. Mantığı araştırmayla aynı mı bilmem, ama bende işe yarıyor. Olan benim gibi obezlere yardım etmek için ücretsiz video paylaşan iyi insanlara oluyor. Neyse, onlar duymadıkça sorun olmaz değil mi?

Şu an yazarken parmaklarım hareket ettikçe kollarımın alt kısmındaki kaslar ağrıyor ve bir kere daha çok içten haykırıyorum - "kafam girsin sanaaaaa"

Haa bu arada motivasyon üst noktası notu: deli gibi yorgunum ve uykum var ama ekmeklerimi yapmayı unuttuğum için bu saate kaldı ve sırf onları beklediğim için ayaktayım. Aferin lan bana :)

Bardağa uzanan zavallı kol notu: Aaaaaah! Sürtük!

20 Haziran 2015 Cumartesi

Kahvaltı salatası

Baktım ki aç değilim ama dünyaları yiyesim var, "benim sadık yarim blogum" modunda hemmmen yazmaya başladım beybiler. Buraya yazarken ne kadar uğraştığımı, ne kadar yol kat ettiğimi hatırlıyorum ve ağzımı kapalı tutmayı becerebiliyorum. Mutfaktaki abur cuburlar (aslında kuru yemiş, meyve tarzı sağlıklı şeyler hepsi, en zararlısı hurma) beklesin bakalım!

İki haftadır tazedirekt'ten meyve sebze yağdırıyorum eve. Bi kaç nedeni var. Sanırım en büyüğü internetten alışveriş yapmayı çok seviyor olmam :) Ama kendimi kaybedip gereksiz şeyler aldığım noktalarda vicdanım bi büyük pizza yemiş kadar sızlıyor, ben de mutfak alışverişi yapıp hem buzdolabını dolduruyorum, hem de kendimi tatmin ediyorum. İkincisi evi sebze meyve doldurunca ziyan olmasınlar diye mecburen yemek zorunda kalıyoruz ki bu da zararlı şeyler yememizi engelliyor. Ayrıca yeni keşfettiğim bi şeyi de paylaşayım - her akşam meyve yemeye başladığımızdan beri tatlı krizlerim kontrol altında; üstelik 3 gündür reglim ve hala evde kapalı nutella duruyor :) Dün akşam çilek, bugün de hurma toplarıyla geçiştirdim günü.

Ziyan etmeme takıntım bu sabah kendini kahvaltıda gösterdi. Geçen haftalarda gözleme yapmak için lor peyniri almıştım, yarısı arttı. Lor peynirini tek başına seven varsa parmak kaldırsın! Omletle falan harcarım diyordum ama yumurtaları ziyan etmek istemeyecek kadar anlamsız buluyorum loru. Plus bi sürü domates ve salatalık da var evde daha fazla beklememesi gereken. Sonuç..

Kahvaltı salatası

Lor peyniri
Domates (kabuksuz)
Salatalık (kabuklu)
Biber (evdekinin yarısı çürümüştü, o yüzden az koydum)
Maydanoz
Taze kekik (az koyun, fena acı)

Vee her zamanki gibi hepsini karıştırıyoruz. Tabaklarda biraz da zeytinyağı döktüm üzerine - oh la la oldu!


Dukan kahvaltısı olmuş ya

Dukan kahvaltısı diyorum ama zeytin konusunda Karatay'dan da etkilendiğimi itiraf etmem lazım biraz.. Gerçi sadece 4 tane yedim. Yine de saf zeytinyağı (soğuk sıkım alıyorum) ve zeytin konusunda kendimi kısıtlamıyorum. Bu arada üstteki lavaş Cicoş'un, ekmekler ise dünden yaptığım dukan ekmekleri. 

İtiraf edeyim, normalde kahvaltılarda pek diyeti takmıyorum; haftanın en fazla iki günü olduğu için kasmak istemiyorum. Ama dün akşam hamburger ve patates yediğim için biraz kontrol edeyim dedim. Bu arada dışarıdan değil, ev yapımıydılar. Hatta patates çok az yağ ile fırında (önce fırın poşetinde, sonra yağlı kağıtta çıtırlaşsın diye) yapıldı ve ben bi küçük patates kadarını yedim. Yanında da yarım bira içmiş olabilirim tabi :p Bugün kaldığımız yerden devam mecburen.

Evde bi sürü yeşillik var. Gideyim suya koyayım da akşam şöyle sağlıklı bi salata gelsin masaya. Sonrasında da kivi ve nektarinle cildi içten besleyeceğim. Oooooh mis!

Siz de zayıflamaktan çok sağlıklı beslenmeye takanlardan mısınız acaba? Ben bu aralar öyleyim ve hayat daha eğlenceli sanki :)

Öpenzi!

17 Haziran 2015 Çarşamba

Smoothie işini sevdim sanırım

Günaydın beybiler :) Dün insanlık dışı yediğim kek+irmik helvası ve krem şanti tabağının üzerine yine de 500 gram vermenin mutluluğuyla "hep diyet tam diyet" modunda bir güne uyandım. Tekrar gramlara sevinme ruh haline de girdiğimize göre bu akşam spor bile yapabilirim sanki ne dersiniz?

Yeni kahvaltı düzenimi smoothie ile oturtmaya karar verdim sanırım. Normalde iki minik sandviçi sabah götürüyorum ofiste, öğleden sonra da iki yumurta yedikten sonra saat 4 gibi karnım acıkıyor. İşte o saatlerde gözümün dönmesinden mütevellit gerek gelen yemekten, gerekse alt kattaki Migros'tan bulduğumu mideme indiriyorum. Sabah kahvaltısı bunu engelleyecek diye düşünüyorum şu an. Henüz deneme aşamasındayız tabi, bakalım görelim.

Bu sabah enfes tariflerden birini yaptım - aslında evde kalan meyveleri değerlendirdik, atıp tutmaya gerek yok :)

3 harfliler

1 muz
1 avuç siyah dut
1,25 bardak kadar süt (yine göz kararı evet)
Buz
10-15 badem

Hoop blender, hüüp mide! İlk yaptığımda bademi eklememiştim aslında ama bu sabah besleyici olsun diye koydum. Ofise geldiğimde de sandviçlerin birini yedim (mide katı bir şey istedi sanırım) ama diğeri hala dolapta ve ben aç değilim. Gerçi sırf oburluktan diğerini de götüresim var ama hanımefendi kimliğimden çıkmamak için en az 1 olmasını bekliyorum saatin.


Ferah ferah..

Bu da sevimli bardağım - bütün gün blogger takip eden biri olarak kavanoz kupadan mahrum kalacağımı düşünmediniz değil mi canlar? (böühühühühüh, ben iyiyim de instagram kötü) Önemli not: Badem koyarsanız pipet tıkanıyor; sonra yok ben içemedim, yok ben gıcık oldum, yok pipet piç oldu diye gelmeyin bana!

Haaa bu arada muz olduğu için dukan dışı bir tarif olsa da bence yarım muz o kadar etkilemez, o yüzden diyetimi bozmadan içebilirim gibi geliyor. Gerçi akşamları da meyve yediğim için günlük sınırımı biraz geçiyorum ama ne yapayım - cildime vitamin lazım ;)

13 Haziran 2015 Cumartesi

Detoks günü yapacağım ivit

Her gün en az üç ani karar almazsam rahat edemiyorum beybiler ;) Üstelik aylarca yazmadıktan sonra bi günde içimdeki her şeyi de dökmeye çalışıyorum. Oh la la!

Sabahki yeşil+beyaz çaydan sonra ödem atmaya karar verdim. Hazır evdeyken cırcır olsam da sorun olmaz nasılsa diye verdim otu, verdim sebzeyi. Evde bulunan ama çok nadir kullandığım kayısılı form çayını yaptım az önce. Şu an askercikler midemden savaş alanına yola çıkmış olmalı. Üzerine de dolaba otlu su yaptım - detoks için işe yarıyor diyorlar, denemekten ne çıkar!

Detoks suyu???
Efenim hemmmmen tarif veriyorum. Şişeye su bas, içine bi tatlı kaşığı karbonat at, iki dilim limon + taze nane + salatalık doğra sonra hoooop dolaba!

Aslında su içmeyi sevmeyenler (su nasıl içilmez laaaaaaaaaaaan!!) bu tarz karışımlarla kendini kandırıyor, ben sırf sağlıklı olsun istiyorum. Karbonatlı su toksinleri atıyor, bünyeyi dengeliyor diyorlar. E son iki ayda çok kötü beslendiğimi düşünürsek bi temizlik iyi gelir. Diğer malzemeleri de çeşit olsun diye attım, tadı güzel olur gibi geldi. Henüz denemedim, accık soğumasını bekliyorum.

Bu arada şimdi fark ettim. Bu zımbırtıları yaparken kafamda yarın tartıda eksi görüp görmeyeceğimden çok toksinleri atacak olmanın mutluluğu var. Sanırım beynimi kilo vermekten sağlıklı olmaya doğru kaydırıyorum yavaş yavaş.. 

Bir bilmecem var çocuklar

"Haydi sor sor!" demeyen bizden değildir :)

Bilmeceye gerek yok aslında. Bu kilo verdim, öküz gibi yedim, yine kilo aldım, iki gün diyet yaptım, normale döndüm, sonra yine öküz gibi yiyip yine kilo aldım döngüsünden hepimiz sıkıldık değil mi? Ucuz bahanelerimi de sıralayayım da tam olsun - Cicoş bi hafta yoktu, finallerim vardı, işyerindeki stres, grip, falan falan...

Ama diyetin güzel tarafı her zaman geri dönebiliyor olmak. Cicoş geldiğinde 69 kiloya çıkmıştım. İki gün protein beni 68'e geri çekti. Sonra yine kurabiye, yine çikolata derken sanırım kontrolü kaybediyorum. O yüzden hoooooop yine geri :) Gerçi evde iki haftadır açılmamış bir Nutella olması psikolojik açıdan iyi geliyor. Bi yandan sürekli yemek istiyorum, bi yandan da onu açmamak irademi sağlamlaştırıyor. Bi sene daha var son kullanma tarihine, beklesin bakalım kenarda.

Son bir ayda ekmek yapmadığımda sapıttığımı fark ettim. Normalde iki günlük ekmeğimi geceden yapıp kahvaltıya ofise götürüyorum. Bazen üşeniyorum, unutuyorum, yapmıyorum ya; sabah simit aldığım an gözüm dönmeye başlıyor. Sonrasında ise gelsin aburlar gitsin cuburlar.. O yüzden dün aldığım kararla artık sürekli ekmeğimi yapacağım. Varsın kaçamak olsun, en azından sabah hamur sokmayayım bünyeye! Sadece pazar günleri kahvaltıda kasmayacağım, beyim beyimle keyifli bir kahvaltı hakkımız ama değil mi beybiler?



Mükemmel üçlü iş başında!



Veee bu kadar atıp tuttuktan sonra gelelim bugünün kahvaltısına. 

Cicoş'un geçen akşam yaptığı (evet beyim beyim de ekmek yapmayı öğrendi mecburen, hep destek tam destek!) pofuduk dukan ekmeği arası muhteşem üçlü. Tazedirekt'ten gelen tazecik salatalık ve domates leziz bu arada!





Yeşil ve beyaz çay karışımı

Tabi ki kahvaltı üstüne de yeşil çay. Çaykur'un yeşil çayının tadı bi garip geldi bu sefer, içine bi poşet de beyaz çay katıyorum - hem tadı güzel oluyor hem de kombo ödem atıcı yapıyorum :)

Öğleden sonra acıkacağım için yukarıdaki ekmekten bir tane daha var, onu da omletle götürürüm diye tahmin ediyorum. 




Henüz akşam yemeğine karar vermedim ama evde bi kilo patlıcan ve buzlukta önceden hazırlanmış köfteler var. Patlıcan kebabı tarzı bi şey mi yapsam? ;) Üzerine de tatlı yerine bi sürü meyve. Sağlıklı beslenme cilt bakımı manyaklığıyla birleştiğinden beri evde meyve eksik olmuyor :) Bi yandan şekerli ve yasak olduğu için yememem gerektiğini düşünüyorum, bi yandan da gerekli olduğu için kendimi iyi hissediyorum. Ayh! Meyve üzerinden hayatı sorgulayan beynimi seveyim.. Akıl hastası olmak böyle bi şey herhalde..