16 Eylül 2014 Salı

Obezite ve aşk hayatı - başlangıç

Hellü beybiler..

Bu konuya bu kadar geç dalmamın birkaç nedeni var. İlki, benim bu alanda çoğu kişiye göre nispeten şanslı sayılmam. Şu zamana kadar aşk hayatımda sorun yaşamamış olmam bi yana, 3 yıldır da süper fantastik bir evliliğim var. İkincisi ise beyim beyimin burayı okuyup alınganlık yapabilme olasılığı. Ama listelemeye başlamışken bitirmek gerekir diye pissssssssssssmi başlıyorum. (Sadece hatun bakış açısıyla yazacağım lakin vice-versa da geçerlidir)

Not: İstisnalar kaideyi bozmaz, yazdıklarım en kötü senaryolar..

"Önemli olan iç güzellik", evet doğru ama genelde iç güzelliği görebilmek için önce dış görüntüyü atlamak gerekiyor. Maalesef hiçbirimiz kolay kolay bu eşiği aşamıyoruz. Buna ben de dahilim - her ne kadar dışı çirkin bi insan olsam da empati kuramıyorum ve diğer çirkin insanların içini görebilmek için yeterince çaba sarf etmiyorum. Benim için daha saçma olan nokta ise bunu özellikle hatunlara karşı yapıyor olmam. Neden bilmiyorum, çirkin hatun çirkin erkekten daha itici geliyor bana. Belki erkekleri odun olarak kabul etmeme rağmen hatunların daha özenli olması gerektiğini düşünüyor olmamdandır, bilmiyorum.


Gözümüz gönlümüz açılsın dedim

İtiraf bölümünü geçip kendimizden bi posta daha tiksindikten sonra sosyal kısmına girelim mi konunun? Bi insanı tanıdıkça seversin ya.. Obezlerin tanındıkça sevilme olasılığı sadece arkadaş ortamlarında olabiliyor -  o da uzun süre beraber zaman geçirilebilirse. Üstelik normal bi insanın o arkadaş ortamındaki 10 erkeğin 8'ini tavlama imkanı varken bizim en fazla 2'ye razı olmamız gerekiyor. Bu durum elektrik/kafa uyuşması/uyumlulukla ilgili değil; diğer 8 erkek bizleri "kadın" olarak görmüyor çünkü. Evet kukumuz var, evet saçımız uzun, evet biyolojik olarak XX kromozomlarımız var. Ama hayır, erkeklerin gözünde kadın değiliz. Hatta onları geçtim, kendi gözümüzde bile kadın olamıyoruz bazen!

Bizler için en kolay tanışma yöntemi internet üzerinden aslında. Karşımızdaki bizi görüp üzerimize kocaman bi çarpı atmadan kişiliğimizi yansıtma zamanını daha fazla bulabiliyoruz. Hatta online olarak görüşmeden bile aşk yaşayabiliyoruz! Taa ki o hain buluşma anı gelene kadar.. İşte orada özgüven alt üst; tedirginlik had safhada.. Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum -  bizim fotoğraflarımız hep vesikalık gibi omuz üstüdür. Kameralı görüşmede de mümkün olduğunca üst kısmımızı gösteririz. E karşımızdaki adam (internet üzerinde süper kişilikli olsa da) bizi gerçek göbeğimizle görünce beğenecek mi? Yoksa kaçıp gidecek mi? Hani eski Türk filmlerinde vardır ya; görücü usulü ya da telsizle tanışırlar, buluşurken kızı görünce kaçar adam. O korku hep var içimizde sanırım. İhtimal? %50 - %50.

Dışarıya çıktığımızda "kesişme" alışkanlığı vardır çoğu kişide. Yan masada oturan kızı/erkeği kesersin; (bazen öküz gibi bakılır ya, onu geçiyorum, sadece masumane bakışlar) hani böyle bi heyecanlanır insan, süre ilerlerse tanışma olasılığı doğar, belki oradan güzel bir ilişki başlar..Hah işte, bizim için öyle bi durum yok! Reca ediciym mantıklı olalım - hangi yabancı "aaa ne güzel kadın, çok beğendim, tanışmam gerekiyor" diye bize bakar ki? Hadi baktı diyelim, bizim onun güzel bakışlar olduğunu anlamamız mümkün mü peki? Dürüst olmak gerekirse birisi bana baktığında benim aklıma tek gelen şey ne kadar çirkin/şişman olduğuma baktıkları.. Başka bir olasılığı düşünmek çok zor. Bu durumda da ya utanç nedeniyle kafamı çeviririm, ya da sinirlenip pis pis bakarım. Her iki durumda da kesişerek aşık olmak benim hayatımda yer almıyor.


Kart ismine gerek var mı?


Bu kadar saydım ettim ama tabi ki obeziz diye hayatımızı yalnız geçirmiyoruz. Tanışıyoruz, sevişiyoruz, aşık oluyoruz, ilişkiler yaşıyoruz.. Normal aşk hayatı devam ediyor ama bu süreç sanmayın ki sadece ilişki çerçevesinde geçiyor. Bizim ilişkilerimiz sizinkilerden daha farklı ilerliyor her anlamda. Sadece iki kişi arasındaki iletişime bakmıyoruz mesela, kendi paranoyalarımız da çok etkiliyor her şeyi. Hatta bazen bilinçli ya da bilinçsiz olarak öyle sabotajlara kalkışıyoruz ki aklınız durur!

Konu uzun, farklı bir yazıya kalsın detaylar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder