30 Mayıs 2015 Cumartesi

Her şeye yeşil katmazsa ölecek hastalığına tutuldum!

Bu kadar uzun başlık olur mu? Ben yaptım oldu valla! Gribim, yalnızım, finallerim var, iş güç stresi, karın ağrısı derken 100 kezban gücünde mızmızlanabilirim, sakin olun ve elinizdeki topuklu ayakkabıyı yere bırakın reca ediciyyymmm..

Yeşillik yemeye başlayıp bokunu çıkartmamak olmazdı değil mi? Asıl neden daha önce de söylediğim gibi yeşilliklerin kalabalık evler için satılıyor olması - lütfen bana sadece akşamları yemeğin yanına salata yaparak bi demet naneyi ya da maydanozu nasıl bitirebileceğimi açıklayabilir misiniz? Bi kaç gün sonra dolapta kendilerinden geçiyorlar.. Ben de ziyan olmasın diye mümkün olduğunca yemeye çalışıyorum.

Dünden beri Cicoş yok. Evde yalnız kalınca, üstüne üstlük grip olunca dünyaları yiyesim geliyor. Lakin tartıda yine 68'i gördüm. Dün eve gelirken aldığım nutella, un kurabiyesi ve çikolataları kaldırıp (karnım ağrıyor demiş miydim?) dukan yemeklerine geri döndüm. Tekrar 65'i görsem yetecek bana. Hımpf.. Depresyonu bırakayım da yeşillerime geri döneyim.


Sağlıklı dürüm



Aslında bu bi kaç gün önceki ama dün akşam yediğimi çekmemişim, kısmet.. Tam buğday lavaş içine kaşar peyniri, domates, biber ve salatalık koydum. Yapması pek bir basit ama tadı çok çok leziz, çılgın gibi de doyuruyor. Biraz da barbekü sos var lavaşta.






Pizza görünümlü omlet
Yeşillik manyaklığımın devreye girdiği nokta bu efendim. Sabah güzel güzel omlet yapayım dedim. Evde lor peyniri kalmıştı, bozulmasın diye accık da ondan kattım içine. Derken dolabın alt köşesinde masum masum yatan yeşillikleri düşündüm ve içim sızladı. Hooop diye biraz yeşil soğan, biraz da maydanoz kendini tabağımda buldu. Her yemekte domates olmasının nedeni de aynı bu arada - sokaktan çeri domates aldım. Normalde sebze meyveyi marketten adetle alıyorum (hatta marketteki çocuk "abla senin durumun olmadığı için mi 1-2 tane alıyorsun?" diye sordu) ama arabadan alınca en az yarım kilo alabildim. Bitsin diye her yemeğe 4 çeri atıyorum. Vitamin vitamin :)


Pek Dukan değil ama..


Bu da akşam yemeğim. Ekmek tabi ki Dukan, tarifi daha önce vermiştim. Ama şinitzel pek diyet sayılmaz. Yine de hiç yoktan iyidir diyorum - bu halde kalkıp tavuk yapacak halim yok! Veeee yeşillik koymazsa ölecek hastalığının sonucu olarak içinde kıvırcık var :) Şaka maka yeşillik her şeye yakışıyor fark ettiniz mi?





Saat daha 7, gece uzun. Acıkırsam diye 2 kiloluk yoğurt saklamıştım dolaba, baharatlayıp onu tüketirim diyorum. Gerçi deli gibi sıvı aldığım ve genelde oturduğum yerde sızdığım için yemek yemeye yerim ve zamanım kalmayabilir ama hazırlıklı olmak iyidir değil mi?

Bu arada ben burada kendi kendime çalıp oynuyorum sanıyordum ama dün bi sürü misafirim gelmiş. Facebook üzerinden gelindiğini görüyorum sadece ama neden nasıl niçin bilemedim.. Sanırım biri fena dedikodumu yapmış. Arkamdan kötü bi şey söylemiyorsunuz di mi canlar? 

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Dukan krep ve kahvaltı

Günaydınlar günaydınlar demek istiyorum beybiler, ama saat 12:23 olduğundan hafiften utanmıyor da değilim. Yine de son 3 haftada hafta sonu dahil süper erken kalktığımı düşünürsek bu sevgili yıllık izin günümde biraz tembelliği hak ettim ;)

Hayatımda çok değişik gelişmeler oluyor bu arada. İş olsun güç olsun ev olsun.. İstikrarlı olan tek şey oburluğum - ühühühühüh.. Kendimi kaybederek yiyorum. Bunun suçunu biraz kayınvalideme attığım doğrudur; nişandı, misafirdi, doğumgünüydü diye her hafta ona gidiyoruz, e o da bize sürekli leziz yemekler yapıyor! Ammmaaa... 2 içli köfte yiyip bırakmak yerine 5 tane yemek benim suçum. Meali, yine kimsede suç yok aslında, sadece bahane. Hımpf..

Bu sabah dolaptaki lavaşa, cornflakes'e vs baktım acıkınca. Sonra titreyip kendime geldim ve aylaaaar sonra dukan krep yaptım. Diyete ilk başladığımda evden çalışıyordum, o yüzden sürekli yemeklerimi kendim hazırlıyordum. İş güç olunca düzen biraz bozuldu mecburen. Sonra ben daha da bozdum, dışarıdan yemeye de başladım. Öhöm.. Sabah sabah canımızı sıkmayalım, lezzetli kahvaltının mutluluğunu yaşamaya devam edelim.

Dukan krep

2 kaşık yulaf kepeği
2 yumurta
Tuz
Göz kararı süt

Göz kararı lafına gıcık oluyorum ama ben krebi biraz farklı yapıyorum. Dukan krep normalde daha koyu kıvamlı olurken, benim yaptığım normal krep gibi akışkan oluyor. Bunun iki avantajı var. Hem pişirmesi daha kolay (daha uzun sürse de), hem de miktar daha fazla oluyor, gözüm doyuyor :)

5 tane leziz krep
Tüm malzemeleri çırp çırp çırp, krep tavasını peçeteyle yağladıktan sonra dök, üst kısmı baloncuk oldukça çevir, yanında ıvır zıvırla mideye indir. Afiyet olsun. Ufak bir not ekleyeceğim; ilk krebin tadına mutlaka bakın. Benim gibi tuz koyma özürlüyseniz (genelde unutuyorum tuz koymayı) eksikliği fark edip tuz ekleyebilirsiniz.

Yanına da böyle leziz bir tabak hazırladım, şimdi de kahvemi içiyorum. Ooooh değmeyin keyfime :)

Domatesler lezizdi!

Bu arada domatesleri alırken komik bir olay yaşadım. Sokakta minik bi kamyonetin arkasında domates ve kayısı satıyorlardı. Teyze "2 kilo 5 lira" diye bağırırken amca "Bağırma, zabıta gelecek" dedi. Teyzenin cevabına hala gülüyorum - "Haa ben bağırmasam kocaman arabayı görmüyorlar zaten!"

Süper günler!


22 Mayıs 2015 Cuma

Omega 3 deposu doyurucu salata

Günaydın canlar. Yeşilliklerle tanışma sürecime çiğ semizotunu da ekledim. Daha önce yemeğini yemişliğim var, ama çiğ yenmez diye düşünürken "lan zaten salatadaki tüm otlar çiğ, neden bu da olmasın" dedim ve kolları sıvadım.

Öncelikle itiraf kısmı. Bloga bu kadar ara verdiğimde ne olduğunu hepimiz biliyoruz artık değil mi? Eveeeet öküz gibi yeme mode on! Bu salatadan önceki gün pizza söyledik efem. Yanına sarımsaklı ekmek falan da ekleyince doğal olarak pizza arttı. Ben de ertesi güne kalan iki dilimi yerken sırf daha az vicdan azabı çekeyim diye yanına bu salatayı yaptım - maksat sağlıksızlığı dengelemek! Peki işe yaradı mı? Tabi ki hayır! Üzerinden iki gün geçti ama ben hala her gün büyüdüğünü hissettiğim göbeğime bakıp kendime sinirleniyorum. 

Ara ara gaza gelip öküz gibi yerken sonra kendime sinirleniyor olmam kötü bir döngü. Oysa diyet yaparken böyle anlamsızlıklar yaşamıyordum; her gün hafifliyor olmam beni çok mutlu ediyordu. Zayıflama kısmını geçersem sağlıklı bi şeyler yemek bile iyi geliyordu. Oysa şu an o diyet moduna tekrar girmek için gerçekten enerjim yok. Motivasyon hala dipte ve devam edemiyorum. Bu sabah yine 67,5 uyandım (ki dün migren atağı sayesinde kustuğumu düşünürsek pek bi şey yemedim diyebilirim) ve bu beni mutsuz ediyor. Buna rağmen ekmeğim yok ve sabah yine simit basacağım bünyeye. Mutsuzum..

Neyse, tarife geri dönelim.


Çiğ semizotu salatası
Yol kenarındaki köylü teyzelerden alınan bir demet semizotu kökleri kesildikten sonra sirkeli suda bekletilir. Sonra "lan bu nasıl temizlenecek" diye kafayı yiyerek saplarının bi kısmı daha kesilir. Elde kalan yapraklarda hala çamur olduğu için bi posta daha sirkeli suya basılır. Yaklaşık 2 saat sonra delirilip tekrar tekrar yıkanır. Haşlanmaz, pişirilmez, kızartılmaz, çiğden götürülür.

Dolabın köşesinde kalmış zavallı yoğurt sevinç gözyaşları eşliğinde kaseye koyulur. İçine bir diş doğranmış sarımsak, accık zeytinyağı, tuz, karabiber ve keten tohumu boca edildikten sonra bi kenarda kuzu kuzu bekleyen semizotuna dökülüp karıştırılır. Ben fantezi olsun diye biraz da çekilmiş badem döktüm üzerine ama pek gerekli değil işin doğrusu - maksat bademleri kullanayım da rondomu yaktığıma değsin! (Bu arada kullanım kılavuzundaki 10 saniyeden fazla çalıştırmama uyarısının bi nedeni varmış. 30 saniye kesintisiz çalışınca motorun yanık kokusuna kablodan çıkan dumanlar eşlik ediyormuş ki evlerden ırak!)

Çiğ semizotu oldukça ekşiymiş, tadını çok sevdik. Kuzukulağına benziyor diyebilirim hatta. Ayrıca nedensiz bi şekilde çılgın tok tutuyor. E tabi omega 3 deposu olduğunu da hesaba katarsak pek bi sağlıklıyız ayol ;) Bonus olarak keten tohumunu da bastım.. Oyh oyh.. O değil de canım istedi yine. Dur bakayım akşam teyzeler oradaysa bi demet daha gitsin bu akşam. Lakin bu sefer içine çekilmiş ceviz de koyacağım, çok yakışır gibi geldi. Belki biraz da nar ekşisi.. Afiyet olsun!


 

19 Mayıs 2015 Salı

Yeşil iksir dedikleri bu m'ola ki?

Ay bu instagram beni bozuyor beybiler - ben iyiyim de çevrem kötü! Malum, instagramı diyet hesabı olarak açmıştım, e doğal olarak takip ettiklerim ya zayıflamaya çalışanlar ya da sağlıklı beslenen taş insanlar. Veee son günlerde bi dünya yeşil iksir gördüm. Sanırım ünlü bi abla diyet yaparken içiyormuş falan falan falan.. İşin doğrusu zayıflatma etkisinden çok yeşillik merakım beni dürttü - bünyeye daha yeni yeşillik sokarken bokunu çıkartmazsam olmazdı değil mi? Lakin bende meyve sıkacağı olmadığından blenderda smoothie gibi yapma gazına geldim. Vay bana vaylar bana..

Malzemeler ve yapım aşamaları alttaki gibi; görev bilinciyle adım adım fotoğraflarım canlar.

Yeşil iksir

Maydanoz
Roka
Nane
Salatalık
Elma
Limon suyu
Soda (blender dönmeyince mecbur yarım şişe ekledim)



Zorunlu soda takviyesi
Malzemeler



Renk süper!

















Ah bu tanecikler..




















Sonuç süper renkli sağlık deposu! Lakin.. Ben ki taze sıkılmış meyve suyunu içindeki posa yüzünden içemeyen bi mahlukatım; hangi akla hizmet bunu tüketebileceğimi düşündüm acep? Otların posaları üst kısımda bira köpüğü gibi kıvamlı bi şekilde toplandı. Alttaki suyu pipetle içtim, tadı güzel değil, kötü de değil, içilir mi içilir. Ammmmaa su kısmı bittikten sonra tanecikler ağzıma ilk geldiğinde öğürdüm :( Eşek kadar hatun oldum, hala boğazıma posa değdiğinde kusmaya çalışıyorum - bad girl, bad bad girl... Sonuç? Yeşil iksirciğim kendini lavaboda buldu. Yine de yarım bardak içtim (ki belli olmuyor ama bardak 500 ml alan devasa bi arkadaş), bu da bi şeydir. 

Acaba bi dahaki sefere tekrar deneyip süzgeçten mi geçirsem? Ama o zaman da liflerin hepsi kaybolacak. Ama yine de vitamini almış olacağım. Ama lifler yok. Ama vitamin var. Ama lif? Ama vitamin? Kararsızlık diz boyu!

Ha bi de, normalde smoothie içtiğimde kendimi enerjik ve tok hissediyordum. Bu yeşillikten sonra bi halsizlik çöktü üstüme. Tansiyon düşürüyor olabilir. Tokluk? Meh! Şu an deliler gibi açım :) Gerçi açlık konusundaki suçu soda ve limona atıyorum; normalde de acıktırır beni hainler.. Neyse gideyim ekmeğimi hazırlayayım bari. Sonra da temizlik var - süpürgeyle ütü sinsi sinsi bakıyor köşeden!

17 Mayıs 2015 Pazar

Avokadolu somonlu salata ve otlu omlet - yeşilliğin dibine vurdum..

Ayh kendimi ota yeşile bir verdim bir verdim ki sormayın.. Efenim aslında olay yeşilliklerin çok büyük olmasından kaynaklanıyor. 

Şöyle ki, hafta sonu abartacağımı (abartmak yetersiz kaldı, bokunu çıkarttım yemenin) bildiğim için hafta içi düzgün yiyelim düşüncesiyle çarşamba günü yeşillik aldım. Kıvırcık, taze soğan, taze nane, roka ve maydanoz. Çarşamba ve perşembe günleri alttaki leziz salatayı yaptım. (Tabaklar eşşşşek kadar salata / makarna tabaklarından)


Avokadolu somonlu salata

Benim gibi pis cahiller varsa diye not ekliyorum: avokado meyve değilmiş! Benim gözümde hep tatlı bi şey gibi canlanırdı.. Oysa tuzla limonla yeniyormuş. Hatta bu sosta sarımsak, tuz, limon ve zeytinyağı var. Taze çağla/erik arası bir tat odu ve salataya çok yakıştı. Bu arada bildiğim tüm sağlıklı yağları tek öğüne sığdırdığımı fark ettiniz mi beybiler? I luv sağlıklı yaşam!

Öhöm.. Yeşilliklerin sadece yarısı bitti! Kalan yarısını kurtarmalıyım diye, hafta sonu da akşam yemeklerine annelere gideceğimiz için cumartesi sabahı erkenden kalkıp üşenmeden yeşillik yıkadım. Bizim evde yeşillik kullanmak en az bi saat sürüyor, sizde de öyle mi bilmem. O yüzden önce kalan çilekleri de kurtarmak için bademli pembeyi kefir kullanarak yaptım, sonra yeşillikleri sirkeli suda beklettim. Yıkayıp doğraya kadar acıkmıştık zaten :)

İtiraf ediyorum, omlet çok dukan olmadı ama bunun nedeni tamamen benim omlet yapamıyor olmam. Krep gibi kalıp halinde omleti beceremediğim için içine accık un kattım kıvam versin diye. İşe de yaradı. Bi püf noktası da kısık ateşte beklemek - ki ben sabırsız bi aşçı olduğum için beni en çok zorlayan kısım bu (daha da rezil kısmı bu tüyoyu Cicoş'tan öğrenmiş olmam; olmaz olsun benim gibi ev karısı!)


Otlu omlet olur bence ismi

Haaa bu arada tarif süper basit. 


Otlu omlet

Roka
Maydanoz
Taze nane
Taze soğanın yeşil kısımları
4 yumurta
2 kaşık un
Tuz
Karabiber

Hepsini çırp çırp çırp, yapışmaz tavayı iki damla yağı peçeteyle silerek yağla, karışımı dök, ateşi kıs, bekle, çevirirken delir, düşüreceğim diye panik yap, çeviremediğin için ikiye böl, panik halinde çevir, yi. Afiyet olsun :)

Omlet tahmin edemeyeceğim kadar leziz oldu. Hatta akşama kadar durup durup "lan haftaya tekrar yapalım çogzeldi.." diye dedikodusunu yaptık. Ayrıca 30 yıllık hayatıma maydanoz soktuğumu da tekrar hatırlatmak isterim - ki daha önce su böreğinin içinde maydanozları tek tek ayıklayan bir manyaktım. Maydanoz güzel bi şeymiş, evek.

Bu arada evdeki yeşilliklerin hala bitmemiş olmasından mütevellit yarın sabah instagramda bol bol gördüğüm yeşil iksiri deneyeceğim bakalım tadı nasılmış. En kısa sürede yeni bir deneyle karşınızda olmak ümidiyle.. 

Öbücükler!

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Günde 10.000 adım mı?

Neymiş efem sağlıklı bi hayat için günde 10.000 adım atmak gerekiyormuş - üstüme iyilik sağlık! Bunu hesaplayan ya matematik bilmiyor, ya da hiç dayak yememiş :) Ayol biz gün boyu piisayar başında göt büyüten insanlarız. Her akşam 5 km yürüsek bile çıkmaz o kadar adım..

Hani geçen ukalalık yapmıştım ya o kadar zor değil galiba diye.. Dün Allah'ın sopası yok teorisi ile cevabımı aldım oturdum. Günlük güzergahımda ev-minibüs-iş arası 15 dakika yürüme mesafesi var. (Adım/km olarak ölçmedim maalesef) Ofiste hatun tuvaleti olmadığı için yakındaki avm'ye git gel 750 adım - günde iki defa gitsem 1500 adım cepte yani :) Ofiste de sürekli kapı aç, gezin falan derken akşama kadar 4800 adım atmışım. Baktım eksiğim var, "lanet olsun minibüs yaşasın tabanvay" diye 3 km yürüdüm eve. Sonuç mu?


Yürü yürü nereye kadar.. ;)

Ben o kadar kendimi paralayayım, 10.000 adım olmasın hala. Olacak şey değil sayın seyirciler. Ahlaksızlık diz boyu, tabanımın su toplaması da bonus :( 

Lakin her şeye pozitif bakma düsturunu takip etmek lazım beybiler. Adım tamamlanmadı, ayağım acıyor falan desem de dün yürümek çok iyi geldi. Sağlıklı yaşam açısından değil; kafam bi dağlıldı, mutlu oldum, psikolojim ters takla atıp üç parendeyle yere indi... El özet saymadıkça daha da güzel yürümek. Pedometre evde yatıyor, ben bugün yine yürürüm kiiii :))

Bu arada ilk defa telefondan yazı yazıyorum. Umarım ağzı yüzü kaymaz..

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Spordan önce ne yeme(me)li?

İnternette spordan önce ne yenmeli, ne yenmemeli, nasıl beslenmeli gibi tüm detayları hatmettim beybiler. Lakin kimse ağır yemekten sonra koşulursa ne olacağını yazmamış. İnternet dehlizlerinde eksik kalmasın diye hemencik ekliyorum. (Ühühühüh)

Maraton manyaklığım malum. Şimdilik başlangıç parkurum şöyle: 1 km parka gidiş, 500 yürüme 500 koşu döngüsü, 1 km eve dönüş derken toplam 5 km yapıyor. Şu an sadece 1 km tın tın koşuyoruz ama yavaş yavaş artacak. "Couch to 5 k" diye bir sistem var - koltuktan götü kaldırıp 5 km koşmak üzerine 8 haftalık bi program. Birebir uymadığım doğrudur, ama temelini alıp kendime göre uyarlıyorum.

Uzattım da uzattım. Spordan önce hep hafif yemek gerekir derler ya.. İşten gel, yemek ye, sonra yürüyüş yap rutininde hafif atıştırma ya da yedikten sonra 2-3 bekleme gerçek hayata uymuyor. Biz de kahve içerken 1 saat bekleyip çıkıyoruz mecburen. Bu akşam 240 gram köfte ve 10 tane yaprak sarma yemek şapşallığında bulundum. Evden çıkarken şişkinlik vardı zaten, yürüyünce geçer sandım ama yooo beybiler yoooo.. Anam o mide resmen bi sağa bi sola vurup canımı yaktı. Dalak şişmesi gibi bi his; o kadar ağrılı değil ama adım attıkça acıtıyor. 4 km'yi zor tamamladım ki eve gitmeye de enerji kalsın. Neyse, sağ salim duşa atabildim kendimi.

El özet? Spordan önce bünyeye karbonhidrat basmamak, efendi gibi hafif yemek lazımış yoksa mide koşarak kaçmaya çalışıyor. Böhühühühü...



Eneee reklam olmuş bu :)

Ayrıca ilk defa pedometre kullandım. Toplam adım 6,229. 1 saatte bu yapılabiliyorsa minik bi hesapla günde 10,000 adım o kadar da zor değilmiş der, şımarır, susar ve kaçarım. Yeşil çayım ve sigaram beni bekler - sağlık sağlık bi yere kadar değil mi canlar?

Başka bi spor postunda yeniden görüşmek üzere...

Glutenli Dukan ekmeği

Şu an saat 00:49 ve normalde bu saatlerde pireler çoktan bünyeyi devralmış oluyordu. Lakin şu an gözlerim kapanmak üzere de olsa uyanığım mecburen beybiler; çünkü fırında ekmeklerim var!

Sadece sabah sağlıksız şeyler yememe gazı beni uyanık tutuyor. Bugün insan dışı yediğimi düşünürsek iyi bi şey bence :)


Oooh mis

Glutenli dukan ekmeği

5 tepeleme yemek kaşığı gluten
tepeleme yemek kaşığı yulaf kepeği
2 normal yemek kaşığı nişasta
1 paket kuru maya (1 normal kaşık ya da)
tuz
ılık su

Karıştır, yoğur, yarım saat bekle, şekillendirip 200 derece fırına at, üstü kızarınca (30-40 dakika bendeki uyduruk fırında) çıkart - ta daaaaa.. Genelde içine kaşar koyup kahvaltı niyetine ofise götürüyorum. 4 yuvarlak parça olarak atıyorum tepsiye, iki günlük leziz ekmekçikler çıkıyor.

Afiyet olsun ;)

Not: Suzanne eve yaprak sarma, sosyete mantısı, piyaz ve bakla gönderdi. Hepsini gündüz bitirmesi için Cicoş'un beynini yidim - yok bana diyet bozmak!

10 Mayıs 2015 Pazar

Dünyaları yedim :(

Son yazımdan beri dünyaları yedim beybiler! Kendi çapımda dengelemeye çalıştığım doğru olsa da öküz gibi yediğim gerçeği değişmiyor. Off... Kendimi kontrol etmek için blog yazmaya geri döndüğüm bu günlerde yapılacak şey mi azizim? Dürüst olmak adına yazmam gerekiyor, ama yazmaya utanıyorum. Lakin elden ne gelir? Sonuçta hep diyet hep kontrol hep kuşlar böcekler havasında olamayız ki! Hımpf..

İki gündür ekmeğimi yapmıyorum. Dün sabah lavaş arası kaşar salam yedim bu yüzden. Arabayı muayeneye götürdüm sonra. 1 saat sürmesi planlanan muayene 2,5 saate uzayınca minik kaşarlı bir tost. Üstüne arkadaşımla buluşunca 2 lahmacun. Kontrol edebildiğim nokta lahmacun üzerine tatlı yememek oldu (onun yerine sıcak çikolata içtim - sonuçta künefeden daha azdır kalorisi değil mi?) Akşam yemeği yerine de yarım kutu kavala kurabiyesi yediğim doğrudur. Tek avuntum gece 12'de karnım acıkınca yeşil çay içmiş olmam.

Bugün ise anneler günü için sabah anneme, akşam kayınvalideme gitme planımız var. Gerçi annem tatile gittiği için kahvaltıya ona gidemedik. Ben de bu bahaneyle evde öküz kahvaltısı yaptım. Aslında neredeyse yarım ekmek + simit yedim ama ufak mutluluklarım var yine de. Mesela eskiden kişi başı bir ekmek yerdik, bugün iki kişi bir ekmek bitirmedik. Mayonezli mısırlı ton balığı (düşünmesi kötü ama kahvaltıda inanılmaz leziz oluyor) yaparken light mayonez kullandık. Böyle düşününce bi yerden kurtarmışım gibi geliyor seviniyorum.

Lakin akşam için yırtacak noktam yok :) Kayınvalidem zaten kilo verdim diye üzülüyor, bi de en leziz yemekleri hazırlamış. Gidip gnam gnam yiyeceğim, ama o kadarcık olur. Annelerde yenilen yemekleri diyet bozmadan saymıyorum artık. Seyir dönemindeyken ekmeğimi yapıp götürdüğüm, annelere diyet yemekler yaptırdığım doğrudur. Artık kadıncağızları üzmeye gerek yok. Anneler o kadar özenip yemek yapıyor; taş olurum valla :)

O değil de, spor gazım başladığı gibi bitti sanırım. Daha doğrusu hala kafamda planları dönüyor da zaman bulup yapamıyoruz. Mesela bu sabah için planım smoothie ile güne başlamak, yürüdükten sonra kahvaltı yapmaktı. Ama Cicoş geceleri çalıştığı için geç yatıyor, sabah uyandırmaya kıyamıyorum onu. Tek başıma spor yapmayı da istemiyorum. (Buraya uzun parantez açmam lazım. Yalnız spor yapmak sıkıcı mantığında değilim. Ben sağlıklı bi şey yaptığım zaman Cicoş'un da yapmasını istiyorum. Bu sabah o uyurken spora gitmiş olsaydım hem uyandığında beni yanında bulamama ihtimali olurdu, hem de ben sağlıklı olacaktım ama o hantal kalacaktı. Evet, böyle bir takıntım var. İyi bi şey yaptığımda Cicoş da yapmazsa kendimi suçlu gibi hissediyorum. Sanki bencilmişim gibi garip bi his. Deli dürttü diyebiliriz) El özet spora iki kişilik zaman ayırmak biraz zorluyor. Bi ara buna da çare bulmam lazım.. 

Neyse, bu kadar iç dökmek - itiraf etmek yeter. Pazartesi günü bomba diyetle geri dönüyorum beybiler. Haftaya menüm bile hazır. İnanmayanlar için kanıtlarım var :) Kahvaltılara smoothie ekleyebilirim, ya da normal glutenli ekmekten sandviç yaparım. Öğle için yumurta haşlanacak. Akşamları pazartesiden bir ki!

Köfte / çoban salata
Tavuk ızgara / sebze haşlama
Somon / salata
Peynirli salata
Ciğer
Ödül (Suzanne {aka kayınvalide} birthday)
Hamburger 

Bu arada dün ısırgan yemeyi denedim. Yıkarken dikeni eldiveni delip parmağıma girince küfrederek çöpe gönderdim. Sağlıklı beslenme de bi yere kadar..

Öbücükler!


8 Mayıs 2015 Cuma

Smoothie ile kahvaltı

Beybi beybi beybi uuuu yeeee...

Justin Bieber dinlememem bu şarkının beynimin kıvrımlarında gizli olduğu gerçeğini değiştirmiyor maalesef :( Bi de Rebecca Black - Friday var ki o konuya hiiiiç girmeyelim. Hımpf..

Öhöm. Diyete geri dönmemin üzerinden kaçamaksız 3 gün geçti ve sabah 66,3 olarak uyanmanın mutluluğunu yaşadım. Lakin artık spora da yavaştan el attığımı düşünürsek beslenmemi sadece diyet konseptinden çıkartıp sağlıklı beslenme olarak güncellemeye çalıştığım doğrudur. Nitekim buzdolabımda duran ve korkudan elleyemediğim ısırganlar buna örnek olabilir. Isırılma korkusunu bıraktığımda kavurma yapıp yoğurdu basacağım oh yeah! Hiç yemedim ama ot kavurması sonuçta - ne kadar kötü olabilir ki?

Sağlıklı beslenme nedense bana Dukan'dan biraz daha farklı geliyor. Ne kadar doğru bilemem, ama zaten tüm yaptıklarım kendime göre doğru değil mi? O zaman doğru. Gerçekler acıdır baklava tatlıdır baklava gerçek değildir kadar doğru. Ayahahahahyt Cuma günü mutluluğundan oluyor bu manyaklıklar hep! Başa dönelim. Daha az et/davuk, daha fazla sebze/meyve gömmek istiyorum bünyeye. Veeee o da nesi - smoothie denilen zımbırtı tam bu iş için bulunmuş adeta.

(Öncelikle şu ana kadar 3 defa smoothie yapmış bi insan olarak atıp tutacağımı dikkate alın, sonra okuyun.)

Efem.. Kahvaltıda pıt diye hazırlanabilen bu sıvı arkadaş ciddi anlamda tok tutuyor. Ayrıca benim gibi uyandıktan 2-3 saat sonra katı gıda tüketebilenler için ise uyanır uyanmaz bünyeye yemek sokmak için on numero beş yıldız. Pıt diye hazırlanır derken de şaka yapmıyorum ayrıca; bu sabah 10 dakikada sebze meyve yıkayıp soyma faslı dahil iki kocaman bardak içeceğimiz oldu (Neden 2 bardak? ayol ben sağlıklı olacam da Cicoş eksik mi kalacak? Hıııııh!) Ayrıca psikolojik olması çok muhtemel bir "Allahçım yarepçim ne gaddar sağlıklıyım" hissi ile günü güzel geçirdiğini de söylemeden geçemeyeceğim.

Tarif? Yidik biz onu (literally) Şimdilik elimde bir tatlı, bir de tuzlumsu tarif var. Tatlı daha güzel ama sabah sabah fazla gelebiliyor. Ama tatlıya buzu basıp hafta sonu gündüz içilince çok fantastik pek leziz süper manyak bir öğle yemeği haline geliyor. Hmmmm... Hazırsak dımdırı dımdırı dımdırıııııı (O değil de, bunlara isim bulmak lazım) Bir deeee tarifler iki kişilik, yormayın beni rica ediciyyymmm..

Bademli pembe (isim bulmak benim stylam değil, yaratıcı olan parmak kaldırsın!)

1 muz (önceden dilimlenip buzlukta accık bekletilince daha güzel)
8 çilek
20 badem (önce rondoda çektim biraz daha kıvamlı olsun diye)
1,5 bardak falan süt (aslında göz kararı)
5-6 kaşık yoğurt (bu da göz kararı)

At hepsini, blender işi yapsın, sen höpürdet! Modern ev kadınlığı çok zor azizim..

Meyveli cacık 

Cıvık yoğurt (ev yapımı yoğurt kıvam tutmayınca smoothie olmakla cezalandırıldı)
2 küçük salatalık
Yarım yeşil elma
Yarım armut
Yarım limon suyu
Bir kaç tutam nane (sabah sabah yok böyle bi ferahlık!)
1 tatlı kaşığı keten tohumu (bi dahaki sefere bunu da önceden çekeceğim, dibe çöktü)

Sabah gözünü açar açmaz dolaptan bunları alıp soyuyorsun, sonra blender çalışıyor. Kahve bile içmeden smoothie yüklüyorum bünyeye. Al sana vitamin mineral bombası.

Uyarılar

1 - Tanecikli yapıyorsanız boşuna pipet kullanmaya kalkmayın. Pipet tıkanıyor, ben gıcık oluyorum, pipet piç oluyor, bardak kafaya dikiliyor.
2 - Blender sabah öyle bi gürültü yapıyor ki komşular gelse şaşırmam. Cicoş hala yataktaysa gidip haber veriyorum korkmasın diye, siz düşünün.
3 - Kahvaltı için buz gereksiz - zaten dolaptan çıkıyor hepsi ama gün içerisinde içecekseniz mutlaka buz katın, hatta alkol de katabilirsiniz ki en yakın zamanda karpuzlu votka smoothie tarifi uyduracağım - pardon deneyeceğim. Öhöm.

Bu arada bendeki cihaz bu. Alttaki musluk süper görünse de yalan :( :( Hep tıkanıyor, dibindekini almıyor.. Ama cihaz canavar gibi tü tü tü!


Rengini yirim!!


Önümüzdeki haftalarda radikal tariflere girmeyi planlıyorum; ıspanaktır, rokadır, ananastır, pancardır.. Smoothie çılgınlığına hazır mıyıııııııız? (Eveeeeeeeeeeeeeeeet)

7 Mayıs 2015 Perşembe

Öyle bir gaza gelmek ki.. (itiraflar itiraflar)

Selam beybiler ve kendini beybi hissedenler.. İtiraf yazısına hazır mısınız?

Blog yazmaya ilk başladığımda kendime motivasyon olması için yazıyorum. Netekim diyet süresince de hem takip amaçlı, hem de gaza devam amaçlı yazdııım durdum. Lakin son 4 aydır falan çok fena boşlamış durumda olduğumun hepimiz farkındayız değil mi? (Eveeeeet) Cümlenin girişinden de ipucu verdiğim gibi bunun nedeni salmış olmam. Motivasyonumu kaybettim yetersiz bi kalıp; bildiğiniz ipimi koparmış obez gibi yaydım kendimi.

Öyle bir saldım ki böyle salmak olmaz olsun! Seyir bittikten sonra 1 ay güçlendirme-seyir karışımı takıldığımı söylemiştim. Bi yandan kilo alma korkusu, bi yandan da "acep normal insan gibi yersem kilo alır mıyım?" merakı beni dengede tutuyordu. Nisan geldiğinde ise merak kısmı korku kısmını ezdi geçti veeee çığrından çıkarcasına abur cubura verdim kendimi. Ofisçenek kilo alıyoruz desem asıl kaynak bulunur sanırım. 

Vizelerim var bahanesiyle - ki cidden bahane olduğunu yeni anlıyorum - yemek düzenimi alt üst ettim. Canım tatlı mı istiyor, bulduğum her şeyi yedim. Eve geç geldim, normal insan yemeği yerine karbonhidrata verdim bünyeyi. Vizeler bitince diyete devam ederim nasılsa diye planladım. Amaaa tabi ki olmadı! Evden kurabiye eksik olmuyor (çikolatayı bıraktım kurabiyeye başladım.) Dışarıdan söyleme günleri yeniden başladı - gelsin pizzalar lahmacunlar.. "E eve geç kaldık hadi bigmac yiyelim" hayatıma geri döndü. 

Durun durun daha bitmedi. Glutenim bitti bahanesiyle neredeyse iki hafta sabahları simit/poğaçaya verdim kendimi. Hem de insancıl boyutlar dışında; kahvaltıda iki simit yenir mi ayol? Ofistekilere de aldım, onlar yemeyince ben yedim. Fazla fazla poğaça alıp öğle yemeği olarak da onları yedim (çikolata ve kurabiyelere ek olarak hem de). Gluten alıp ekmeklerime geri döndükten sonra da ofisteki pilavlardan çorbalardan tırtıklamaya başladım - açım ya hep ondan!! Bitmiyor.. Avuç avuç mısır yedim - patlamış ve kavrulmuş. Canım tatlı istediğinde Cicoş'un keklerinden götürdüm. Hamurişi yaptım hüplettim, evde makarna bile yaptım uleeeeyn! Ayh valla bitmiyor saymakla şiştim.. Özet olarak yeterli ama sanırım değil mi? (Ühühühühüh)

Merhaba kaçınılmaz son: 2 kilo! (hatta zaman zaman 3)

İtiraf ediyorum geçen hafta tartı "naber lan 68" dediğinde titredim ve kendime geldim. 68 benim için sınır noktası çünkü BMI normalden fazla kiloluya geçiş yapıyor. Aldı mı Esra'yı bi panik? Pişmanlık diz boyu, onu söylememe gerek yok. Ek olarak kendime kızmaya başladım -  e bu da klasik. Fakat bu sefer farklı olan bi şey var. Normalde kendimden nefret etmeye başlama sürecim yemeğe gömülmeye sonuçlanırdı. Bu defa ise hayatı düzenlemeye doğru yöneliyor. Diyete geri döndüm ama asıl bomba için koltuklarınıza yerleşin.. Dım dımdım dımdım dımmmmm - spora başladım canlar!

Şimdilik hafif pilates hareketleri ve yürüyüşle başladım ama gelecek ne gösterecek kim bilir? Kafamdaki hedef maraton (evet deli dürttü beni) Maraton koşmak istiyorum. Bi zamanlar 102 kilo olan bu koca götümü 42 km boyunca koşturmak istiyorum. Geçen sene 10 dakika yürüyemeyen bünyemi 5 saat harekette tutmak istiyorum. Öyle bir gaza gelmek ki maraton koşmaya karar vermek..

O değil de, diyete geri döndüm, spora başladım.. Peki bunu düzene oturtabilecek miyim? "Kafamdaki lan bi çikolata yesem ne olur ki" düşüncesini atabilecek miyim? Bekleyip göreceğiz. Kesin olan bi şey var ama, kendimi kontrol edebilmem için bloguma dönmem lazım. Diyet ve spor günlüğü yapmak iyi olacak sanırım. Her gün gelip not alayım buraya, haftalık olarak da koyayım; 10 numara 5 yıldız! Instagram'dan kopmuştum, ona da geri dönüyorum uleeeeyn! 

Eye of the tiger mode on!

Kilo vermeyi bitirdik (sort of) şimdi sportif yaşama başlıyoruz. Gazam mübarek olsun beybiler oh yeş!