Selam beybiler ve kendini beybi hissedenler.. İtiraf yazısına hazır mısınız?
Blog yazmaya ilk başladığımda kendime motivasyon olması için yazıyorum. Netekim diyet süresince de hem takip amaçlı, hem de gaza devam amaçlı yazdııım durdum. Lakin son 4 aydır falan çok fena boşlamış durumda olduğumun hepimiz farkındayız değil mi? (Eveeeeet) Cümlenin girişinden de ipucu verdiğim gibi bunun nedeni salmış olmam. Motivasyonumu kaybettim yetersiz bi kalıp; bildiğiniz ipimi koparmış obez gibi yaydım kendimi.
Öyle bir saldım ki böyle salmak olmaz olsun! Seyir bittikten sonra 1 ay güçlendirme-seyir karışımı takıldığımı söylemiştim. Bi yandan kilo alma korkusu, bi yandan da "acep normal insan gibi yersem kilo alır mıyım?" merakı beni dengede tutuyordu. Nisan geldiğinde ise merak kısmı korku kısmını ezdi geçti veeee çığrından çıkarcasına abur cubura verdim kendimi. Ofisçenek kilo alıyoruz desem asıl kaynak bulunur sanırım.
Vizelerim var bahanesiyle - ki cidden bahane olduğunu yeni anlıyorum - yemek düzenimi alt üst ettim. Canım tatlı mı istiyor, bulduğum her şeyi yedim. Eve geç geldim, normal insan yemeği yerine karbonhidrata verdim bünyeyi. Vizeler bitince diyete devam ederim nasılsa diye planladım. Amaaa tabi ki olmadı! Evden kurabiye eksik olmuyor (çikolatayı bıraktım kurabiyeye başladım.) Dışarıdan söyleme günleri yeniden başladı - gelsin pizzalar lahmacunlar.. "E eve geç kaldık hadi bigmac yiyelim" hayatıma geri döndü.
Durun durun daha bitmedi. Glutenim bitti bahanesiyle neredeyse iki hafta sabahları simit/poğaçaya verdim kendimi. Hem de insancıl boyutlar dışında; kahvaltıda iki simit yenir mi ayol? Ofistekilere de aldım, onlar yemeyince ben yedim. Fazla fazla poğaça alıp öğle yemeği olarak da onları yedim (çikolata ve kurabiyelere ek olarak hem de). Gluten alıp ekmeklerime geri döndükten sonra da ofisteki pilavlardan çorbalardan tırtıklamaya başladım - açım ya hep ondan!! Bitmiyor.. Avuç avuç mısır yedim - patlamış ve kavrulmuş. Canım tatlı istediğinde Cicoş'un keklerinden götürdüm. Hamurişi yaptım hüplettim, evde makarna bile yaptım uleeeeyn! Ayh valla bitmiyor saymakla şiştim.. Özet olarak yeterli ama sanırım değil mi? (Ühühühühüh)
Merhaba kaçınılmaz son: 2 kilo! (hatta zaman zaman 3)
İtiraf ediyorum geçen hafta tartı "naber lan 68" dediğinde titredim ve kendime geldim. 68 benim için sınır noktası çünkü BMI normalden fazla kiloluya geçiş yapıyor. Aldı mı Esra'yı bi panik? Pişmanlık diz boyu, onu söylememe gerek yok. Ek olarak kendime kızmaya başladım - e bu da klasik. Fakat bu sefer farklı olan bi şey var. Normalde kendimden nefret etmeye başlama sürecim yemeğe gömülmeye sonuçlanırdı. Bu defa ise hayatı düzenlemeye doğru yöneliyor. Diyete geri döndüm ama asıl bomba için koltuklarınıza yerleşin.. Dım dımdım dımdım dımmmmm - spora başladım canlar!
Şimdilik hafif pilates hareketleri ve yürüyüşle başladım ama gelecek ne gösterecek kim bilir? Kafamdaki hedef maraton (evet deli dürttü beni) Maraton koşmak istiyorum. Bi zamanlar 102 kilo olan bu koca götümü 42 km boyunca koşturmak istiyorum. Geçen sene 10 dakika yürüyemeyen bünyemi 5 saat harekette tutmak istiyorum. Öyle bir gaza gelmek ki maraton koşmaya karar vermek..
O değil de, diyete geri döndüm, spora başladım.. Peki bunu düzene oturtabilecek miyim? "Kafamdaki lan bi çikolata yesem ne olur ki" düşüncesini atabilecek miyim? Bekleyip göreceğiz. Kesin olan bi şey var ama, kendimi kontrol edebilmem için bloguma dönmem lazım. Diyet ve spor günlüğü yapmak iyi olacak sanırım. Her gün gelip not alayım buraya, haftalık olarak da koyayım; 10 numara 5 yıldız! Instagram'dan kopmuştum, ona da geri dönüyorum uleeeeyn!
Eye of the tiger mode on!
Kilo vermeyi bitirdik (sort of) şimdi sportif yaşama başlıyoruz. Gazam mübarek olsun beybiler oh yeş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder