En zor dönemi güllük gülistanlık atlattıktan sonra seyir daha rahat geçecek derken dün krize girdim. Tatlı, açlık, abur cubur gibi spesifik bir şey değil ama - sadece deli gibi yiyesim vardı. Sabah negzel sağlıklı hindi fümeli + lorlu dukan sandviçlerimi yapıp yedim, hatta o kadar güzel oldular ki sağa sola fotoğraflarını bile koydum.
Valla Dukan billa Dukan :) |
Sonraa... Sonrasında ise balata yandı. Aç değildim, onu biliyorum ama ne su ne çay ne kahve kesmedi istediğimi. Ben de hazır Gurmenet'ten siparişlerim gelmişken elimdeki yeni oyuncaklarımla değişik bir şeyler deneyeyim dedim. Simla'nın sitesini (Dukan diyeti tariflerim) alt üst ettikten sonra krem şanti yapmaya karar verdim. Normalde kaşık kaşık yiyebildiğim bir şeyi diyete uygun yapma imkanım varken neden olmasın derken.. Tatlandırıcının tadından hoşlanmadığımı tekrar hatırladım. Yarısına gelmeden midem bulanmaya başlayınca tuzlu aşerme moduna girdim normal olarak. Yeni gelen surumilere ilişti gözüm - sushinin içinde çok seviyorum diye almıştım. Ancak bir tane yedikten sonra ondan da haz etmedim fakat bi sürü var ve kullanmam gerekiyor. Bu sefer doğrayıp baharatlayıp fırına verip cips halinde yoğurtla yedim, güzel oldu gibi.
Tam bu beni kesmiştir derken sevgili bünyem hala yemek istediğine karar verdi ve kendimi yine mutfakta fırında füme + lor yaparken buldum. Onu da götürdükten sonra hala ve hala ve hala mevcut yeme isteğimi "OHAAAA" diyerek durdurmayı başardım ve yeşil çayı bastım bünyeye bastım bünyeye. Akşam yemeğine kadar mola vermek dün benim için başarıydı. Ama asıl başarım diyeti bozmadan sadece dukan yemekleriyle krizimi bastırmak oldu ki her ne kadar kontrolden çıkmış olsam da buna dikkat etmek çok fena gaza getirdi. Demek ki bu işi yapabilirim, değil mi? Dün bile rafta duran lavaşlara ya da fıstıklara dalmadıysam bi daha dönüp bakmam bile sanki. Di mi?
Dukan Amca izinli listeyi sınırsız yiyebilirsiniz diyor ama yine de tüm gün bi şeyler yemek suçluluk duygusu olarak geri döndü bana. Her bulduğumu yedikten sonra uyuyana kadar sürekli onun huzursuzluğunu yaşadım. Bu sabah tartıda iki gündür kilo vermeyi bırak, 400 gr aldığımı da görünce iyice canım sıkıldı aslında. Gerçi sebzelere geçtiğim için vücudun su toplayacağını ve en başta duraklama, hatta bi miktar geri alma yaşayacağımı biliyordum ama insan yine de üzülüyor işte.. Tabi bu artışta kıçımı kaldırmıyor olmamın da büyük etkisi vardır diye tahmin ediyorum. Adam inatla egzersiz + yürüyüş demiş, benim en uzun mesafem salondan banyoya kadar. Buralarda her yer yürüyüş parkı, olmadı evde bisiklet var, o da olmadı bari bi iki ev işi yap en azından oradan kurtar değil mi canım kendim? Diyet iradesini hallettik, bi de şu kıçımı koltuktan ayırabilsem..
Evet evet, ben biraz ütü yapayım - hiç yoktan iyidir!