20 Ağustos 2014 Çarşamba

Dukan'a devam / irade top 10!

Tüm ısrarlara "i said saçlar no dedim" şımarıklığıyla yaklaştım.

Hellüler.. Bugün ikinci günümüz ve yine gezmelerdeydim. Sabah iş görüşmesine gittim, oradan kayınvalidem ve arkadaşları yemekteydi onların yanına uğradım ve şimdi de eve gelip hemen ay ay ay diye yazmaya başladım. Normalde günler - hatta zorda kalmazsam haftalar - boyunca evden çıkmayan bünyem neye uğradığını şaşırdı resmen. Üstelik bu fantastik zamanlamayı diyetin ilk iki gününe getirmem de çok "mantıklı" oldu. Ama yine de azimle "yemiceeeem yemiceeeeem, benim midem değil mi yemiiiceeeeem" azmiyle ağzıma non-dukan bi şey sokmamayı başardım. 

Daha önce çevremizdekilerin diyet düşmanları olduğundan bahsetmiştim.Bugün birebir yaşadım bunu yine. İş görüşmesine gittiğim yer daha önceki ofisdaşlarımın çalıştığı yer olduğu için hiç sıkıntı stres yaşamadan ofiste alemlere aktım diyebilirim. Bu rahatlıkla da onlar yemek yerken mutfaklarına girip ben de sabahtan getirdiğim iki bardak yoğurdumu yemeye koyuldum. Koyuldum da.. Gel otur, gel ye, şundan biraz al ısrarları kuzu kuzu geldi. Gerçi artık bana alıştıkları için o kadar zorlamadılar ama yine de ben orada mıy mıy plastik kaşığımla diyet yoğurdumu hüpletirken karşımda götürülen makarna ve ekmekler "al biziiiiii" diye bağırdılar. Sieeeeeee çektim onlara ve şekersiz çayımla yemeği tamamladım. Özetle "yemedim annem, yemedim gülüm"

Yeme annem, yeme gülüm..


Eve gelirken eşim aradı, kayınvalidem bize yakın kanatçıdaymış, biz de gidelim, e gidelim. Gittik. Tavuk kanadı ne kadar güzel kokan bir şeymiş oy oy oy.. Masada herkes gnam gnam yerken ben efendi gibi sodamı söyledim ama eşimin bitiremediği ve tabakta masum gözlerle bana bakan iki kanadı ağzıma atmamak için resmen kendimle savaştım. Bi yanım "ayol nasılsa tavuk, ızgara bi de ne olacak ki bi taneden" derken diğer yanım "dukan amca kanat yasak dedi, üstelik soslu bunlar, adam ol sodanı iç uleeeeyn" çekti, dukan taraftarı yanımı seçtim zar zor ve ağzıma kırıntı bile sokmadım. Ama asıl darbe kayınvalideden geldi. Zorla yemek yedirmeye çalışmayı geçtim künefe diyordu en son, dedim orada duuuuur. İyi niyetini anlıyorum (masada 7 kişi gnam gnam, 1 ezik sodasıyla, çok acıklı bir görüntü) ama bana kötülük yapıyorsun, bak çok pis irade yaptım didim, o da beni anladı. Karşılıklı anlaştık öpüştük seviştik. (Bu arada ilginç gelebilir ama genel gelinlerin aksine ben kayınvalidemi çok seviyorum çünkü hatun süper azizim)

Fakaaaat.. Karnım o kadar acıktı ki bu kadar acıkabilir. Açıııım diye sokağa çıkıp bağırabilecek kadar gözüm döndü bir anda. Şansıma kendimi kaybedip masadaki kırıntıları yalamaya başlamadan kalktık eve girer girmez makyajımı bile temizlemeden yumurtaya verdim kendimi - oooooh.. (Kendime not : Dolapta sürekli haşlanmış yumurta bulundur, kriz anlarında acayip tıkıyor.) Şu an ise yeşil çayımı içip ilk krizimi atlatmanın gururuyla buzluktan çıkardığım tavukların çözülmesini bekliyorum. Dukan Amca üçüncü günden sonra açlık hissetmezsiniz diyordu, bakalım nasıl olacak. Lakin Dukan Amca gün içinde bi kaç kez tartılın, moral versin de diyordu, tartıldıkça sabahtan fazla çıktığım için - ki normal olan bu zaten - sadece sabahlara dönmeye karar verdim. Pierre'cim, karar ver bebeğim.

Listeyi de koyuvereyim şuraya
1 dilim ekmek + peynir
2 bardak yoğurt
1 yumurta + peynir
Yoğurtlu hardallı baharatlı yağsız bir davuk yaptım ki akıllara zarar :)

Dünden bugüne fark 700 gram (buraya kiloyu yazmam lazım ama hala çekiniyorum nedense)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder