Obezim ben depresifim ben diye günlük açtım, sonra da depresifim yazacak halim yok diye oynamayı bıraktım. Oysa kafamda hem yazacaklarım döndü bu kadar süre içinde, hatta konu konu başlık bile düşündüm hepsine. Sonra daaaa.. Üşendim evet. Üşenmek de değil aslında, farklı bir şey. Gereksiz olduğunu düşünmek, anlamsız bulmak.. Tam olarak bunlar da değil aslında da ne bileyim nasıl anlatacağımı. Oysa yazmak bana iyi geliyor ama iyi gelen şeyleri bir süre sonra bırakıyoruz hep değil mi? O pazartesi başlanan diyetler ya da iki sabah gazla yapılan yürüyüşler gibi. Hadi diyeti salla da (uzun vadeli etki nedeniyle) o yürüyüşten döndükten sonraki iyi hissetme durumu çok fantastik aslında. Endorfincanların tavana vuruşu mu bilemiyorum ama bi mutlu oluyor insan. Kaslar falan çalışmış, ter atıp toksinlere "sieeee" demişsin, sonra güzel bir duş, hafif ama güzel bir yorgunluk.. Neden üçüncü gün "koy götüne" moduna giriyoruz peki? Cidden sadece üşengeçlik/tembellik/götünükaldıramamazlık ekseninde açıklanabilecek bir şey değil bu, farklı bir şey var. Maymun iştahlılık bu açıklayamadığım fenomen mi yoksa? (Ateistler bunu da açıklasın bakalım..)
Maymun olmamın dışında bir haftadır tek istediğim uyumak. Uykusuzluktan 10 saat uyuyup kurtulmak modunda değil ama, kafayı öyle bi vurayım ki 5 gün sonra uyanayım uykusu peşindeyim. Sabaha kadar oturup bütün gün uyuma rutinimi iki gecedir kırdım; kırdım da hala insan gibi uyuyamıyorum aga! Gece 2 en geç horrrzzz, sabah en erken 10'da uyanış. Minimum 8 saat uyku neyine yetmiyor sevgili bünyeciğim? Neden hala bütün gün mal gibi uyumak istiyorsun? Depresyonuna kafam girse mi acaba? Hı canım ha gülüm?
Gülüm canım demişken "yeme annem, yeme gülüm" mottosuyla fink atan Dukan Amca'ya uzanasım geldi bak. Kendisiyle samimi olmak gibi çok pis bir gaza gelmiş olmam neticesinde bugün gidip kitabını aldık, üstüne üstlük bi de uygun alışveriş yaptık. Eve geldim, kitap eşşşşek kadar fontlarla yazılmış olduğundan pıt diye okunup bitirildi ve üç vakte kadar (en azından evdeki patatesler peynirler neyin bittikten sonra) başlanma kararı alındı. İnanır mısınız balık bile aldım lan! Ben ve balık - hem de evde pişirme stylaa... Gerçi bugün nedir ne değildir diye denediğimiz yulaf kepeği çılgın tıkadığı için yarına kaldı deneme bir ki ama azimliyim - o balıklar ye-ne-cek! (Böyle hece hece ayırınca çok emrivaki oluyor uuu beybiiii)
Neyse efenim. Her ne kadar maymun iştahlı yazısının altında bu plandan bahsetmek ironik olsa da şu anki ruh halim bana "aslansın kaplansın" çekiyor. Üstelik diyetin çoooooooooooooooooooooooooooooook uzun vadeli olmasına rağmen. Neden bu kadar çok ooooo var peki? Çünkü hayat boyu devam etmek gerekiyor. (Ohannes dediğinizi duydum) Hayat boyu da, sürekli diyet modunda değil tabi ki. Şöyle ki beybiler, Dukan kankanın teorisine göre 186 günde 26 kilo verip sonrasında da 260 gün onları koruma modunda takıldıktan sonra hayat boyunca haftada 1 gün protein şoklu + her gün yulaf kepekli beslenme ve faking asansör no asansör sayesinde ömür boyu kilomu koruyabilirmişim. Çok sıkıntılı gelmedi bana. Bi de amca diyet diyor ama paso et/tavuk/balık/peynir/yumurta beşgeninde beslenecen, hatta 6 ay meyve bile yok diyor. E ben de hamur işi dışında en çok yukarıdaki kutsal beşliyi seviyorum, meyve desen ayda bir kasarsa yiyorum, neden olmasın ki ayol? Üstelik yumurta dışında sınırsız - istersen otur bi danayı bitir! (Ek iş bulmak lazım hmmmm...)
Sanki yaparım gibi geliyor ama dur bakalım hayırlısı diyorum. Maliyeti işsiz güçsüz insan olarak biraz fena kaçacak ama pizza hut ve burger king'e yedirdiğim paraların üzerine abur cuburusları da eklersek çok fark etmez gibi, ne dersin azizim? Bence de azizim. Üstelik Cihan'ı da kurdum. Moralim dipte, regl oldum, tırnağım kırıldı, sivilcem çıktı, tek kurtarıcım çikolataaaa diye çemkirirsem bana cold turkey yapacak. Motivasyonumu geçen yazıların birindeki dövme planıyla da desteklersem oh la la :) Hele bi patatesler bitsin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder